Tür Dinamiğini Anlama ve Farklı Modeller

Bildiğimiz gibi, her türün işlevlerinin belirli sıralaması işlev yığınını oluşturur. Bu yığın baskın ve yardımcı işlevi temel alır. Daha sonra gelen işlevlerin sırası, nedenleri ve güç dengeleri tartışma konusu olmuştur.

Bir önceki yazıdan da yola çıkarak, öncelikle en başa dönersek, Jung dört rasyonel (yargı fonksiyonları) dört irrasyonel işlev (algı fonksiyonları) tanımladı. Her sekiz tutum için, o tutumun egemen olduğu birer tip açıkladı. Diğer işlevler hakkında ise pek belirli olmayan ifadeler vardır. Bunların hepsine “alt işlev” denmiştir, tabi yardımcı işleve atıfta bulunmuş ve baskın işlevin “zıttının” çok geri planda kalması gerektiğiyle de ilgili konuşmuştur. Ancak bunları çok net ifade etmedi. Yine de aslında şu anki bildiğimiz sistemin çoğu faktöründen az çok bahsetti.

Daha sonra MBTI, Katharine Cook Briggs ve kızı Isabel Briggs Myers tarafından geliştirildi ve Jung'un çalışmasına dayanıyordu. 

Çoğu modern bilişsel işlev modeli en çok tercih edilen fonksiyonları en bilinçli en az tercih edilenin en bilinçsiz olduğunu varsayar. Herkesin her işlev türüne (N,S,F,T) erişimi vardır ancak oranları farklıdır. Gelişim de böyledir, en çok tercih edilen işlevler en kolay gelişir. En aşağıda yer alan fonksiyon ise kimine göre en son gelişir kimi ise bunun asla istemle geliştirilmediği, sadece bilinçaltında kullanıldığını varsayar.

Çoğu teori her tip için yalnızca dört fonksiyonla ilgilenir ancak bazıları sekiz fonksiyon tutumunu kapsar.

İlk olarak  Harold Grant tarafından popüler hale getirilen ortak düzen, bir tür ayna dinamiğidir. Bu, gerçekliği otomatik olarak karşıtını bastıran bir bakış açısı seçerek bölme şeklimizden kaynaklanır. Bu şekilde, tercih edilen fonksiyonların karşıtları daha az bilinçli olacak şekilde bastırılır. Aynaya benzer ters sırada gerçekleşir yani yardımcının tersi üçüncül, baskının tersi 4. sıradaki aşağı olur. Sekiz fonksiyonlu model Grant’ın sırasını korur.

Böylece toplam yığın, kompleksler tarafından belirlenir. Bir arketip, egonun kişisel deneyimine uyarlandığında bir kompleks oluşur. Yığında dominant, egoda kahramanı çağrıştırır. Yardımcı, işlevin karşıt rasyonalitesini ve karşıt tutumu alarak egoyu denge ile desteklediği için destek ile ilişkilendirilir. John Beebe tarafından İyi Ebeveyn olarak söylenen bu arketipten sonra, karşısına çocuk, çocukça egonun baskın tutumunu sürdürmeye çalışacaktır. Baskının karşı tutumu, en zayıf bakış açımızdır.

John Beebbe, diğer dört işlevi içerecek şekilde sistemi genişletti. Bunun çalışma şekli, diğer dördünün oluşturduğu kombinasyonun  gölge  olarak bilinen şeyde, tutumlarının tersine çevrilmesiyle daha da telafi edilmesidir. Gölge , aslında Jung'un bir  düşman arketipiydi.  Dolayısıyla, ilk dördüne zıt olan dört işlev, Beebe tarafından gölgeler olarak adlandırılan diğer dört arketipsel kompleksle ilişkilidir. Bir bakıma, benliğin zıttı olan bu kompleks çatışma ile ilişkilendirilse de, ego olgunlaştığında iyi yönleri de vardır.  Böylece tip, baskın ve yardımcı işlev-tutumlar ve ilişkili arketipsel kompleksler tarafından tanımlanır ve kalan altı işlev-tutum ve kompleks, ilk ikisinden ayrılan öğelerin ek kombinasyonlarını temsil eder.

Mark Hunziker ve Leona Haas'a göre Aslında gölge, bireyde öncelikli olarak bilinçdışı olan tüm süreçleri kapsar. Bunların  hangi süreçler olduğu o kişinin tip gelişimine bağlı olacaktır ve hatta çok küçük bir çocukta sekizini de kapsayabilir. Ayrıca, beşten sekize kadar olan süreçler için normal tercih hiyerarşisinin henüz deneysel olarak oluşturulmadığını ve pratikte muhtemelen kişiden kişiye değişebilir. Beebe, birçok yönden kolaylık sağlamak için numaralandırmasına dayanarak çok fazla varsayımda bulunmamamız konusunda bizi uyarıyor. Bunu, yararlı ve bilgilendirici bulduğu ve en azından ilk dört işlev için,  gözlemlediği işlevlerin bilinçli gelişim sırasını yansıtıyor gibi görünen bir araç olarak öne sürüyor. Gölge işlevlerinin sayıları yalnızca ilk dördün sırasını yansıtmak için tanımlanır.

Yani sıralamayı bir güç ve üstünlük sırası olarak değerlendirmemeliyiz. Şimdi modellere biraz daha ayrı bakalım:

John Beebe'nin varsayımı, diğer dört işlevin alt işlevden daha az bilinçli olduğunu, dolayısıyla 5 ile 8 arasındaki konumları işgal ettiğini öne sürer. Beebe ayrıca her bir fonksiyon pozisyonuna bir arketip atar. (MBTI: Gölge ve Fonksiyon Rolleri yazısına göz atabilirsiniz)

Thomson'ın modelinde, diğer dört işlev, yardımcı ve üçüncül işlev arasına yerleştirilmiştir. Lenore Thomson, bu ek işlevlere bazı özel roller atar. En çok tercih edilen yaklaşımlar başarısız ise alternatif çözümler sunan "karga yuvası" işlevleri olarak üçüncü ve dördüncü yuvalardaki işlevleri atar. Yuva 5 ve 6'daki işlevleri, (diğer her şey başarısız olduğunda) bizi daha az bilinçli tarafımıza çekmek için "çifte etmen" işlevleri olarak atar. Örneğin ESTJ için dizilim:

1 Te

2 Si

3 Fe

4 Ni

5 Se

6Ti

7 Ne

8 Fi şeklindedir.

Ayrıca Thomson beynin kadranlarına da işlevler atar. Sol beyin Te, Fe, Si, Ni; sağ beyin Ne,Se,Fi,Ti’dir. Dışa dönük işlevler önde içe dönük işlevler arkada yer alır. Yani onun teorisinde, baskın fonksiyonlar sorunu çözemediğinde aynı yarım kürede bulunan işlevleri görürüz.

Egonun gerçekliği bu işlevsel perspektiflere ayırma şekli nedeniyle, taban tabana zıt olan tutumlar somunda uyum içinde çalışır. Biri daha bilinçli, diğeri daha az bilinçli olacak ve diğerinin "arka planında" olacak. Linda Berens ve Chris Montoya tarafından geliştirilen modelde, tandemler şu şekilde etiketlenmiştir:

Se/Ni: " Farkındalığı Gerçekleştirme"
Ne/Si:Farkındalığı Sorgulama "
Te/Fi: " Değerlendirme Sıralama "
Fe/Ti: " Değerlendirmeleri Hizalama "

Daha sonra, algı ve yargı tandemleri birleşerek modelin merkezindeki grupları oluşturur:

"Geliştirme" (Ne/Si + Fe/Ti: SFJ/NTP)
"Özelleştirme" (Se/Ni + Fe/Ti: STP/NFJ)
"Yönetme" (Se/Ni + Te/Fi: SFP/NTJ)
"Kimlik Doğrulama"  (Ne/Si + Te/Fi: STJ/NFP)

Buradaki öncül, her grubun başlığının, gruptaki tiplerin ortak “niyeti” olmasıdır.

İşlev sıralamasından da ortaya çıkan şey, yine bir başka eşleşmeler dizisidir: baskın ve üçüncül veya yardımcı ve alt gibi aynı yönelime sahip alternatif işlevler. Bunlara içe dönük veya dışa dönük yüzler denir. Baskın/üçüncül çifti de sıklıkla bir döngü  olarak adlandırılır. Bu, özellikle üçüncül fonksiyon, dengesizleştiğinde ortaya çıkan tavırdır. Daha sonra bir döngü içinde sıkışıp kaldıkları söylenir.

Beebe başka bir tandem belirlemişti. Dom ve Inf olana bilincin omurgasıdır. Aux ve Tert kol olarak adlandırılır. Beebe, omurga dikey ve kol yatay olacak şekilde birbirini kesen bu tandemlerin diyagramlarını yaptı, böylece aslında bir tür iskelet gibi görünür. Baskın işlev kafa, alt işlev kuyruktur. Kol, daha çok, başkalarına ulaşmak için yollarımıza odaklanmıştır. Ama bu katı bir ayrım değildir.

Elbette burada sonlanmıyor ama konu başlığı altında şimdilik incelediklerimiz bu şekilde. 

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

MBTI: Bilişsel Fonksiyonlar

MBTI: Loop ve Grip Kavramları

MBTI: Gölge ve Fonksiyon Rolleri