MBTI Tiplerini Tanıyalım: ISFP
ISFP fonksiyonları sırasıyla Fi-Se-Ni-Te, kısaca FiSe ve INFP ile birlikte iki Fi-dom’dan biridir.
ISFP’nin baskın fonksiyonu Fi’dir. İçten gelen değerleri ifade eder. Bir Fi kullanıcısının ahlaki kuralları, vicdanlarının onlara doğru olduğunu söylediklerinden türetilir. Kendi ahlaki değerlerini belirler ve karar vermede kendi için doğru olana özen gösterir. Bir şey hakkında fikir oluşturmak ve doğruluğundan emin olmak için sık sık yalnız kalıp düşünmeye ihtiyaç duyarlar. Düşünceli olma eğilimindedirler. Fi-dom tipler yakınlarına karşı çok sıcaktır çünkü onların iç dünyasını kendisininkiyle benzeştirebilirler. Ayrıca kendinde olduğu gibi bu insanlar tehdide girdiğinde de güçlü bir şekilde savunmaya geçerler. Ama insanlara tamamen kendilerini açmaları zaman alır. Tabi kişi ISFP’nin değerlerine çok zıt davranırsa, küçümserse ilişkiyi keser. Bunlar olmadığı sürece kişilere ömür boyu bağlılık gösterebilir. Çok empatik insanlardır ve özellikle yardıma ihtiyacı olanlara duyarlıdır. Ancak kendi ihtiyaçlarını isteklerini her şeyin önüne koyarlar ve hayır demekte zorlanmazlar. İçlerinde çok zaman harcarlar. Bu süreç derin duygularla ilgilidir ve dışarıdan boş gözüken şeylere karşı aşırı duygusal tepki verebilir, aniden patlayabilirler. Bazı Fi kullanıcılarının duyguları çok derindedir ve birden yüzeye çıkmaz. Duygularını meşgul etmek için film, kitap gibi şeyler ararlar. İnsanları izleyip varsayımlar yapmayı gerçekten etkileşime girmekten daha çok severler. Çünkü bu onlar için çok yorucu olabilir. Hayal güçleri çok kuvvetlidir ve her şeyin arkasıyla, asıl anlamıyla ilgilenirler. En küçük şeylere bile anlam yükleyebilirler. Bir şey Fi hayal gücünü harekete geçirdiğinde, hikaye veya fikirden büyülenirler. Hatta bir hikayenin ortaya çıkma süreci bile onlar için hikayenin parçalarının toplamından daha anlamlı olabilir.
Se, FiSe’nin bilgiyi almasının ana yoludur. Bu, çevrelerindeki dünyayı anlamak için duyularını kullandıkları anlamına gelir. Anı yaşarlar ve gerçeklerle ilgilenmeyi severler. FiSe’nin yeni deneyimler aramasını sağlar. Soyut kavramları idare edebilirler ama bunun için gerçek bir değer ve neden göremezlerse, bu tür düşüncelerden çabucak bıkabilirler. FiSe çok dünyevi olma eğilimindedir ve Ni’leri nedeniyle çevrelerindeki dünyanın gizemli, sezgisel yönlerine çekilir. Anlık ve somut deneyimleri mistik iç dünyalarıyla birleştirirler. Her anın değerli ve eğlenceli bir şeye harcanması gerektiğini düşünürler ve sevdikleri bir işi yapsalar bile sıkılabilirler. İstedikleri anda istedikleri şeyi yapabilmek isterler ve özgürlüklerini engelleyen her şey sinir bozucudur. Bir programa fazla bağlı kalmak zordur hatta stres nedeni olabilir. Özellikle başkaları tarafından istemedikleri çok şey yaptırılırsa rahat rahat kuralları çiğnerler. Konuşup tartışmayı severler fakat karşılarındaki kişiyle fiilen bir şeyler yapmayı arzularlar. Çevrelerindeki dünyayla etkileşimde olmaları gerekir. Bir FiSe’nin Se tarafı, onları güzelliğe çok değer verir ve özellikle doğada güzel, dingin bir ortam ararlar. Çevrelerinin onlar üzerinde güçlü bir etkisi vardır ve fiziksel çevrelerinin çok farkındadırlar. FiSe’ler genellikle çok yaratıcıdır. Se çok somut olduğu için yaratıcılıkta ellerini kullanmaktan hoşlanırlar. Kriz anlarında bir sonraki adımı düşünme ve hazırlanma eğilimindedir. Ancak bu yakın gelecekle ilgili ve durumu kurtarmak içindir, anda yaşamaya devam ederler. Ve mevcut durum stresliyse umutsuzluğa kapılıp hep böyle sürecek hissine kapılabilirler.
Ni, FiSe’nin üçüncü işlevidir ve toplanan verileri değerlendirmek, geleceği düşünmek için kullanılır. ISFP’nin iç dünyasını sezgisel bir hale getirir. Her şeyde sürekli bir anlam arayışındadırlar. Dış dünyayı çok katı algılarlar ama iç dünyaları bunun tam tersidir. Çeşitli kavram veya fikirleri değerlendirdiklerinde, doğal olarak onları birden çok açıdan görürler. FiSe’ler genellikle çok ruhani insanlardır. Bu dindar olmakla ilgili değildir sadece diğer alemler, enerjiler gibi konulara inanmaya eğilimlidirler. FiSe doğal olarak görür ve bağlantılar kurar. Mesela karmaşık bir veri aldıklarında bunu anlamlandıramayabilirler ama başka bir olayda bu akıllarına gelip anlam kazanır. Birden her şeyin netleştiği an oluşur çünkü bilgi içlerinde sentezlenmiştir. ISFP her zaman nesnelerin özünü arar, işlerin nasıl yürüdüğüne dair bir içgüdü edinmeye çalışır ve bir sonrakini zihinsel olarak anlamaya çalışır. Her şey için birden fazla bakış açıları vardır. Hayal güçleri ve içgörüleri, bu bakış açılarını hesaba katmak için sürekli gelişir. Ni ve Fi , her türden en teorik düşünülen INTJ tarafından kullanılan iki içe dönük işlevdir. Bununla birlikte, ISFP’lerin Ni’si baskın olmaktan ziyade üçüncül olduğundan, bilinçli sezgisel algı için çok daha az erişilebilirdir. Dolayısıyla ISFP’ler de içgörülerini sezgisel bilgi patlamaları yerine yaşanmış deneyimler yoluyla elde ederler.
Te, FiSe’nin son işlevidir. Bu işlev doğası gereği diğer işlevleri kadar güçlü değildir. Te, çok mantık odaklı bir problem çözme yoludur. Bir soruna en iyi çözümü bulmaya, verimliliği artırmaya ve var olanı iyileştirmeye yarar . FiSe genellikle karar vermede değil, gerekli olduğunda yardım almak için kullanır. Zaten gelişmemiş bir fonksiyona yüklenmek sağlıksızdır. Te ISFP’nin zayıf yönüdür ve bunu çok fazla kullanamaz ama gerektiğinde sorun çözücü olarak ortaya çıkabilir. Hızlı karar vermeleri gerektiğinde de Te’den yararlanırlar. Bu yönleri verimliliğe değer verdiğinden, yeni hobilere, kariyer yollarına veya büyük değişikliklere başlarken sorun yaşayabilirler. Bunun gerçekten mümkün olmadığını bilmelerine rağmen, ilk kez yaptıklarında denedikleri her şeyin ustası olmak isterler. Çoğu durumda Te, FiSe’nin koruyucu işlevidir. Değerlerinden biri saldırıya uğradığında, onu savunmak için doğrudan Te’ye güvenirler. Te ayrıca bir şey seçip en azından bir süre odaklanmalarını söyler. Onları bir sonuca varmaya ve kararlı olmaya iten şey onların daha küçük kısmıdır. Tamamen Fi’ya bağlı olsalardı, sonsuza kadar bu konuda nasıl hissettiklerini düşünürlerdi. Te ayrıca ISFP’lere sorumlu olma konusunda ilham verebilir. Sürekli Te kullanarak sorumluluklarına çok kararlı bağlanmak ise Se’lerini ihmal etmelerine neden olur. Ve sorumluluk sahibi olmak aslında olumlu bir özellik olduğundan bu takıntı durumunun sağlıksız olduğunu anlamazlar. Te’nin pençesinde, ISFP’ler katı ve dogmatik hale gelebilir ve ISFP’lerden daha çok ESTJ’ler gibi görünebilir.
Yorumlar
Yorum Gönder