MBTI Tiplerini Tanıyalım: INFP

 INFP’nin fonksiyonları sırasıyla Fi-Ne-Si-Te, kısaca adlandırılışı FiNe’dir. ISFP ile birlikte iki Fi-dom’dan biridir.

INFP’ler duygularını derinde yaşarlar. Dünyaya karşı çok meraklıdırlar ayrıca Fi, başkalarına karşı fazlaca empati hissetmelerini sağlar. Daha çok yardıma muhtaç kişilerle ilgilenmeyi severler (hayvanlar gibi). Duyguları güçlüdür. Fakat içsel yaşarlar ve dışarıya bunu doğru ifade edemeyebilirler. Fi-dom tipler yakınlarına değer verir ve bilinçaltında bu kişilerin iç dünyasını kendisininkine benzeştirebilir. Birine açılmaları kolay değildir ve iç değerlerine uyup uymadıklarına dikkat ederler. Kendini açtıktan sonra bile, eğer karşısındaki kişi INFP’nin değerine büyük bir karşıtlık gösteriyorsa, uzaklaşması muhtemeldir. Bunlar olmadığı sürece, isterse uzun süre görüşmesinler, arada bir konuşsunlar INFP bu kişiye hep değer verecektir. İnsanları iyi anlarlar ve ilgilenmeyi severler. Fakat kendilerinden öne koymazlar. Kendilerinin de farkındadırlar ve “hayır” demekte zorluk çekmezler. FiNe’ler en yakını insanlara kendisinin birer parçasıymışlar gibi davranırlar. Bir tehdit olduğunda savunmaya geçmekte tereddüt etmezler. Dediğim gibi, INFP duygularını çok derinde yaşar. Dışarıdan rastgele görünen bir olay, nesne karşısında gülebilirler veya ağlamaya başlayabilirler. Bu dışarıdan tuhaf olarak görünebilir. Ancak olan şu ki, bazen duygularını çok derinde yaşarlar ve dışarı bir patlama olarak çıkabilir. Şunu da söylemek gerek, F duygulardan daha çok kişinin değerleri ve vicdanıyla ilgilidir. Bir FiNe genelde iç sesini dinler ve diğerlerine de nasıl davranılmak isterlerse o şekilde davranır. FiNe’ler kendi prensiplerini oluştururlar ve kendilerine başka şeyler dayatmaya çalışanlara şüpheci yaklaşırlar. Eğer bir şey inançlarına uymuyorsa, ona göre hareket edemezler. Kendi değerlerine aykırı davranmak, FiNe’nin uzun süre tolere edemeyeceği iç anlaşmazlığa neden olmaktır. Kendi iç dünyalarında kaybolabilirler ve tanımadıkları birini izleyip ne düşündüğünü, ne yaşadığını vs düşünebilirler ama bunun yerine gerçek yakın ilişkiler kurmak çok ilgi çekici gelmeyebilir. Belki de bu yüzden hayali insanlar, kitap ve film karakterleri gibi, daha çok ilgilerini çeker. Hayal güçleri çok gelişmiştir ve her şeyin hikayesini merak ederler. Örneğin eski bir eve gittiklerinde burada daha önce kimlerin yaşadığını, nasıl hayatlar geçirdiklerini hayal etmeye çalışırlar. Kısaca çoğunlukla sessiz, erişilemez, anlaşılması zor; genellikle çocukça bir maskenin arkasına saklanırlar ve mizaçları melankolik eğilimlidir. Başkalarını etkilemek veya değiştirmekle de ilgilenmezler.

Ne, dikkate alınacak yeni, ilginç kavramlar verildiğinde gelişir ve sürekli olarak dış dünyadan yeni ilhamlar arar. FiNe için Ne, Fi ile eşleştirilir ve tercih bakımından peşinde olduğu anlama hizmet eder. Bu, Ne’nin tüm yönlerindeki değerleri ve idealleri keşfetmek için sıklıkla kullanılacağı anlamına gelir. Ne dışa dönük olduğundan, öncelikle dış kaynaklarla etkileşime geçerek çalışır. Bu, bir konunun olasılıklarını keşfetmeye açık olan başkalarıyla tartışma veya bir sanat forumunda konuşma olarak görünebilir. En iyi fikirleri genellikle iç huzur ve yeterli ilham duygusu olduğunda gelir. İç huzurlarını bulmak için meditasyon gibi yöntemlere başvururlar. Her şeyde anlam bulduklarından her şeyden ilham alabilirler. İlham gelince okur, yazar, konuşur, çizer, tasarlar ve inşa ederler. Her zaman keşfedecekleri ve öğrenecekleri yeni bir şeyin peşine düşerler. Ne-dom olan ENTP’de olduğu gibi belirli seviyeye geldiklerinde bir şeyden sıkılabilirler ancak hayatları boyunca bağlı kalacakları ve sıkılmayacakları bir şey mutlaka vardır. Alıcı olarak çalışırken Ne, INFP’lerden bilgi toplamasını ister. Yeni kalıpları, ilişkilendirmeleri ve olasılıkları tarar. INFP’ler genellikle Ne’lerinin bu tarafını okuma, araştırma, eğlence ve başkalarıyla konuşma gibi etkinliklerle kullanırlar. INFP’lerin Ne ile love-hate ilişkisi olduğunu söyleyebiliriz. Ona kattığı yaratıcılık ve merak duygusunu sevseler de, emin oldukları konularda bile Ne onları şüpheye düşürebilir. Bu da sinir bozucudur.

Si, FiNe’nin üçüncü işlevidir ve Fi inançlarına sağlamlık hissi verir. Si, aynı zamanda Fi liderliğindeki iç dünyayı yapılandırır ve detaylı hale getirir. Kesin bir “doğru” “yanlış” hissi vardır. FiNe’, aklında topladıkları tüm ilginç deneyimleri ve bilgileri gelecekteki referanslar için organize bir şekilde saklar. Bilgileri alırken INFP’ler canlı anılar oluşturur ve bunlar derin duygularla ilişkilidir. Yani hatırladıklarında yeniden yaşıyormuş gibi olurlar. FiNe’ler diğer insanlarda farklı geleneklere değer verebilir. Yani gelenekleri pek geleneksel değildir. Kendilerine özeldir. Si’nin etkisi INFP’lerin para ve maddi şeylere karşı tutumlarına da yansıyabilir. INFP’ler genellikle minimalisttir. Tutkularını sürdürmek için daha fazla zaman ve enerji ayırabilmeleri için oldukça basit yaşam düzenlemelerini tercih eder. Maddi minimalizm yönündeki bu eğilim, kıyafet tarzları ve sanatsal tercihleri ile genellikle ayırt edilebilir.

Te mantık odaklı bir problem çözme yoludur. Doğal olarak, bir soruna daha iyi bir çözüm bulmak, bir sürecin verimliliğini artırmak veya halihazırda mevcut olanı eleştirmek ve düzeltmek isteyen taraftır. FiNe’ler Te’yi genellikle tüm kararlarını vermek yerine yalnızca gerektiğinde kullanmayı tercih ederler. Diğer işlevlere göre sürekli öncelik verildiğinde sağlıksız olabilir. Çoğunlukla Te, FiNe’nin koruyucu fonksiyonudur. Değerleri tehdit aldığında gerçek olduğunu düşündükleri şeyi savunmak için kullanırlar. INFP’lerin kişiliğinde büyük ölçüde bilinçsiz bir etki olsa da, baskı zamanlarında kendini gösterebilir. Stresle karşılaşıldığında, bir INFP aniden çok pragmatik ve detay odaklı olabilir, duygudan ziyade mantığa odaklanabilir. Te daha hızlı karar almayı sağlar, özellikle beklenecek zaman yoksa. Aynı zamanda en azından belirli bir süre belli bir şeye odaklanmalarını söyleyebilir. Çünkü iş sadece Fi’ye kalsa uzun süre ne hissettiklerini düşünürler.